CNN TÜRK’ün Sohbet programına konuk olan İGA Havalimanı İşletmesi CEO’su H. Kadri Samsunlu, Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı.
Bölgedeki en önemli hub olma özelliğinin yanı sıra Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olan İstanbul Havalimanı, tüm detayları ile CNN TÜRK’de yer aldı. Deneyimli gazeteci Hakan Çelik’in programına konuk olan Kadri Samsunlu, İstanbul Havalimanı’nın global hedeflerini ve havalimanıyla ilgili son bilgileri paylaştı.
Hakan Çelik: Bir yıl geride kaldı. İstanbul’un yeni havalimanı faaliyette ve tabii çok büyük bir hedef olarak ortaya konuldu. Büyük bir yatırım var. Türkiye’nin en büyük havalimanı, Avrupa’nın en büyük havalimanlarından birisi. Taşınan yolcu sayısı, pistlerin uzunluğu, pistlerin sayısı, kapı sayısı vs gibi parametrelere baktığımızda gerçekten büyüklükler anlamında da son derece önemli bir yatırım. Bu havalimanını işleten İGA’nın CEO’su, aslında havalimanının da CEO’su, genel müdürü sayın Kadri Samsunlu bizimle birlikte. Hoş geldiniz, iyi pazarlar diliyorum.
Kadri Samsunlu: Hoş bulduk.
İSTANBUL HAVALİMANI 2019 YILI İTİBARİ İLE NE DURUMDA?
Hakan Çelik: Ne zamandır bu yayını yapalım diyorduk ama şimdi herhalde doğru bir zaman, çünkü bir yılı da geride bıraktınız artık. Konuların ne olduğu, hangi aşamada olduğumuz, önümüzdeki yol haritasında neler yapılabileceği belli oldu. Nedir durum? Hem bugünkü yayında bundan sonra neler yapılacağını, farklı görüşleri, bugüne kadar ortaya atılan bilgilerin hangilerinin doğru olduğunu, eksiklik veya yanlışlık varsa bunların neler olduğunun üzerinden bir geçelim istiyorum. Ne durumdasınız bir yıl itibari ile? Çünkü çok zor bir şey yaptınız arkadaşlarınızla birlikte, aslında Türk ekonomisi bakımından da son derece önemli bu havalimanı başarılı olursa, ortaya başarılı bir performans koyarsa, bundan Türkiye kazançlı çıkar. Hatta Avrupa havacılığı için de önemli olur. Biraz buradan başlayalım isterseniz.
Kadri Samsunlu: Öncelikle beni davet ettiğiniz için teşekkür ediyorum, çok uzun süre konuştuk şu gün yapalım bu gün yapalım diye, kısmet bugüneymiş, ama bu da anlamlı bir gün bizim için çünkü 1. Yılımızı tamamladık. Biliyorsunuz geçen sene 29 Ekim 2018 cumhuriyetimizin 95. Yılında açtık bu havalimanını. İlk 6 ay bir yumuşak geçiş döneminden sonra nisan ayından beri tam operasyondayız. Şu an itibariyle çok kesintisiz, sorunsuz ve rahat bir şekilde operasyonlarımızı götürüyoruz.
Hakan Çelik: İçiniz rahat bir şekilde böyle büyük bir operasyonu yönetmek, binlerce insanın oradan gelen geri bildirimlerini değerlendirmek çok zor bir şey. Bilinmeyen bir noktada, yeni büyük bir operasyon yapmak stresli bir şey. Şimdi streslerinizi büyük oranda atarak mı buradasınız? Daha rahatlamış bir şekilde mi geldiniz?
Kadri Samsunlu: Kesinlikle öyle. Ben geçen bir hafta yurtdışındaydım, o bir haftalık geçen sürede bana gelen konuların boyutuna bakınca esasında ne kadar şirket olmayı, takım olmayı başardığımızı ve operasyonları ne kadar rahat bir şekilde götürdüğümüzü ben kendim de gözlemledim. Zaten her gün yaşıyoruz bunu. Onun için hakikaten gerek ortaklarımız olsun gerek şirket olsun gerek paydaşlarımız olsun hep beraber artık İstanbul Havalimanı’nda çok rahat bir şekilde operasyon yapan, çalışan bir noktaya geldiğimizi net olarak söyleyebilirim.
Hakan Çelik: Şimdi bana gelen birçok soru var, benim de tabii yolcu deneyimlerim var. Ben aşağı yukarı haftada en az bir kere, genellikle iki kez bu havalimanını kullanıyorum, gerek iç hatlar gerek dış hatlarda. Dolayısıyla aldığım notlar var, izleyicilerden gelen geri bildirimler var, onları size soracağım. Şu anda bu havalimanı, İstanbul Havalimanı’na Avrupa’nın büyüklükler açısından değerlendirdiğimizde yolcu sayısı, fiziki alan ve diğer alanlar hangi noktada yer alıyor bir onu hatırlatalım. Sonra grafiklerimiz üzerinden, izleyicilerimiz daha kolay anlarlar diye bazı grafikler hazırlattım, onlar üzerinden bir değerlendirelim.
Kadri Samsunlu: Hay hay, şimdi çok net bir kere şunu söylemek isterim. Avrupa’da son yıllarda sıfırdan yapılmış tek havalimanı İstanbul Havalimanı. Avrupa’da yapılan sıfırdan bir havalimanı inşaatı yok. Körfez’de, Çin’de ve Orta Asya’daki cumhuriyetlerde yeni havalimanı inşaatları devam ediyor ama bu boyutta bir inşaat yapılan hiçbir yer yok dünyada.
Hakan Çelik: Avrupa’da mesela son 20 yılda 10 yılda baktığımızda bu kapsamda büyük bir yatırım, benim bildiğim kadarıyla olmadı.
Kadri Samsunlu: Sadece mevcut havalimanlarının kapasitesini arttıracak, terminal veya hava tarafında yatırımlar başlanmaya çalışılıyor. Ama bizim havalimanımız yapıldıktan sonra rekabetin gücünü görünce herkeste bir hızlanma görüyoruz. İşte Amsterdam’da görüyoruz, Londra’da görüyoruz, Paris’te görüyoruz. Bu da esasında İstanbul Havalimanı’nın havacılık sektörüne global olarak kattığı ivmenin de çok net bir işareti.
İSTANBUL HAVALİMANI’NIN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Hakan Çelik: Şimdi çarpıcı bir bilgi var onu hatırlatalım ki izleyicilerimizin gözünde daha rahat canlansın. Türkiye ekonomisinde yüzde kaçlık bir dilime tekabül edecek bu havalimanı tamamı ile faaliyete geçtiğinde, tamamlandığında ne kadarlık bir porsiyonu işgal edecek büyüklük olarak ekonomimizde?
Kadri Samsunlu: şimdi bunu şöyle anlatayım. Bu arkamdaki plan bizim 4 fazlı master planımız. Bu master planını önümüzdeki 10 yıl içinde tamamlamayı düşünüyoruz talepteki artışa göre. Bunu tamamladığımız anda bu havalimanı ve bu havalimanının etrafındaki ekosistem yani paydaşlarımız ve bizim paydaşlarımızla çalışan diğer ticari işletmelerin Türkiye ekonomisine katkısı 40 milyar dolar olacak. 40 milyar dolar nedir? Türkiye’nin gayri safi milli hasılanın %4,9’udur. Bu, dünyada genelde 3- 3,5 gibi bir orandadır ama bu kadar büyük bir ekosistemi vizyon olarak konduğu için Türkiye’de bu rakamın 4,5 – 5’lere kadar gelmesini hedefliyoruz. Bu da zaten böyle bir ekonomi cazibe merkezinin neden bu kadar geniş bir alanda planlanmasının da bir sebebi.
Hakan Çelik: Şimdi burada bu grafikten söylemek istediğiniz bir şey yoksa diğer grafiğe geçelim mi? Söylemek istediğiniz bir şey var mıydı? Geri dönebiliriz isterseniz.
Kadri Samsunlu: Söylemek isteyeceğim şey şu; bizim 1. fazımız iki etaptan oluşuyor. Birincisi zaten şu an operasyonda kullandığımız bölge; onu bitirdik, şu an 3. pist inşaatımız devam ediyor. Onu da haziran ayında tamamlayacağız ve o pist de hayata geçecek. Bu pistin de hayata geçmesinden sonra şu an haklı olarak, özellikle iç hatlardan gelen yolcularımızın uzun taksi süreleriyle ilgili olan kritikleri de belli ölçüde çözülmüş olacak.
İSTANBUL HAVALİMANI TAKSİ SÜRELERİ
Hakan Çelik: En büyük eleştiri şu an taksi süreleri ile ilgili gibi mi geliyor size? En büyük eleştiri o noktada mı toplanıyor?
Kadri Samsunlu: İki tane ciddi eleştiri var ve ben bunlara da belli ölçüde hak veriyorum. Birincisi tabii bu taksi süreleri.
Hakan Çelik: Bir kere taksinin ne olduğunu da bir hatırlatalım. Sözünü ettiğimiz; insanlar uçağa bindiği andan yani park pozisyonundan uçağa geçtikten sonra uçağın kalkış için piste geldiği noktaya kadar geçen güzergaha taksi diyoruz.
Kadri Samsunlu: İki yönlü güzergaha taksi süresi diyoruz. Bu kalkışlarda şu an 24 dakika civarında, inişlerde 15 dakika civarında. Biz tabii ilk başladığımızda bunlar 30- 20 dakika seviyesindeydi.
Hakan Çelik: Yoğunluk ortalamaları ne kadar? Atatürk’te ne kadardı? Onlarla da mukayese ederek söyleyelim isterseniz.
Kadri Samsunlu: Şimdi havalimanı küçük olunca taksi süreleri de küçük oluyor. Burası bir hub havalimanı. Hub havalimanı dediğinizde dünyada karşılaştıracağınız havalimanları New York’ta JFK’dir, Amsterdam’da Schipol’dür, Fransa’da de Gaulle’dür. Bu tür havalimanlarına baktığınız zaman zaten bunların sürelerinin özellikle Amerika’daki havalimanının 25 dakikanın üzerinde olduğunu görüyoruz. Avrupa’daki havalimanları 20 dakika civarında şu an taksi süreleri var.
Hakan Çelik: Heathrow’da ne kadar mesela?
Kadri Samsunlu: Heathrow’da 20-21 dakika civarında. Bizim Atatürk Havalimanı da 20 dakika civarında ama Atatürk havalimanı kullanılan arazi olarak; biz burada şu an 33 milyon metrekarede operasyon yapıyoruz, Atatürk havalimanı 11 milyon metrekarede yapıyor.
Hakan Çelik: Üç katı neredeyse.
Kadri Samsunlu: Üç katı bir alan var fiziki alan olarak, şu an kullandığımız alan 33 milyon metrekaredir. Ondan dolayı burada 5-6 dakika fazlalık var. Burada önemli olan şey şu; Atatürk havalimanında genelde taksi alanı çok dar olduğu için uçakta bekleniyordu. Yolculara belli bir ölçüde gitti hissiyatı vermediğini düşünüyorum. Burada hakikaten 20-25 dakika gidiyorsunuz. Yolcular da “Ya bitmiyor mu bu yol?” diyor.
HAVA YOLLARININ YAKIT MALİYETİ
Hakan Çelik: Bu, yolcular bakımından oldukça yorucu ve şikayet edilen bir şey ama havayollarının yakıt maliyetleri pistte geçirdikleri zaman açısından da önemli bir şey. Dolayısıyla bunun azaltılması en önemli önceliklerinizden biri olacak diye tahmin ediyorum.
Kadri Samsunlu: Burada bir şey söylemek istiyorum, bizim havalimanımız açılmadan önce devlet havalimanları işletmesi yeni bir havada iniş sistemi dizayn etti. Bu dizayn edilen iniş sistemine göre şu an Atatürk’e göre ciddi bir avantaj sağlanmış olmakta.
Hakan Çelik: Hangi açıdan?
Kadri Samsunlu: Harcanan akaryakıt açısından. Bunun negatifi; taksi süresinin uzun olmasından kaynaklı bir miktarı kayboluyor ama şu an şunu çok net söyleyebilirim, uçaklar bizim havalimanımızda eski havalimanındaki inişe göre %2 -3 arasında artı durumdalar havada orbitte bekleme süreleri olmadığı için.
Hakan Çelik: Zamanında kalkış oranı aşağı yukarı hangi seviyelerde şu anda İstanbul havalimanında?
Kadri Samsunlu: % 90 seviyesinde. Körükleri kullanma oranımız %95 seviyesinde. Bunlar yolcu memnuniyetini ve en önemlisi hava yolunun operasyona verimliliğini arttıran çok ciddi indikatörler. Havalimanları zaten bu kadar büyük kapasitelerle bunlara hizmet verilmesi için yapılıyor. Biz burada Avrupa’daki ve dünyadaki bir sürü havalimanını çok kısa sürede geçecek noktaya geleceğiz.
Hakan Çelik: Peki sayısal olarak Avrupa’da en yakın havalimanı hangisi; gerek fiziksel büyüklüğüyle gerekse yolcu taşıma kapasitesi Charles de Gaulle mü Heathrow mu, Schipol mü, Frankfurt mu?
Kadri Samsunlu: Bizim alanımız 76 milyon metrekare, böyle bir alanı olan havaalanı Suudi Arabistan’da var benim bildiğim; alan olarak. Diğer büyük hub havalimanlarına baktığınızda 20 milyon metrekare civarında bu havalimanları. Baktığınız zaman da bunların hepsi Avrupa’dakiler, şehirlerdeki bu gürültü ve çevresel geri bildirimlerden dolayı zaten genişlemekte çok ciddi anlamda zorlanıyorlar. Yeni yapılan havalimanlarında da büyük bir alan yaratmak büyük şehirlerde kolay olmadığı için esasında bizimkiyle karşılaştırılabilecek bir büyüklük yok. Burada şunun altını çizmek istiyorum, anormal büyük bir vizyon var. Bu 10 senelik 20 senelik bir iş değil. Biz 25 sene sonra bu tesisi geri devlete vereceğiz. Ama alan da şu anki halinden ileriye götürecek.
İSTANBUL HAVALİMANI YATIRIM TUTARI
Hakan Çelik: Şu anki yatırım tutarı ne kadar aşağı yukarı?
Kadri Samsunlu: Bizim şirketimiz 7,5 milyar Euro’luk yatırım yaptı.
Hakan Çelik: 7,5 milyar Euro?
Kadri Samsunlu: 7,5 milyar Euro. Bunun da 2 milyar Euro’sunu ortaklarımız sermaye olarak şirketimize koydular. Bundan sonraki yapacağımız yatırımlarda toplam yatırım 10,2 milyar Euro’ya gelecek.
Hakan Çelik: Bu, Avrupa’daki bu ölçekteki en büyük yatırım denebilir mi?
Kadri Samsunlu: Başka böyle bir yatırım yok.
İSTANBUL HAVALİMANI FİNANSMANI KONUSUNDA BİR PROBLEM VAR MI?
Hakan Çelik: Şimdi izleyicilerimizin belki dikkatini çekmiş olabilir, bizim izleyicilerimiz hem havacılığa meraklı hem de uçan çok sayıda izleyicimiz var. Kısa bir süre önce borçların, kredilerin, refinansmanı konusunda detaylar ortaya çıktı. Ne oluyor yani bir zorluk mu var, güçlük mü var, yeniden yapılandırma mı var? Doğrusu nedir bunu sizden bir dinleyelim lütfen. Bir problem mi var? Sorun mu var?
Kadri Samsunlu: Bizim şirketimizin 5ti şimdi 4 oldu, 4 tane çok büyük ortağı var. Bu 4 ortak milyarlarca euroluk yatırımlar yapıyorlar ve size söyleyebilirim ben eski bir CFO’yum. Benden daha CFO olabilirler bu finansal konularda. Bunu çok net söylüyorum.
Hakan Çelik: Yani mali tablo yönetiminde iyiler.
Kadri Samsunlu: Mali tablo yönetimi, maliyet avantajı özellikle finansmanla sağlanması operasyonel giderlerin kontrolü, gelir artımı… Beni ciddi anlamda 10-15 yıllık CFO olarak zorlayan bir ortak profilim var. Şimdi bizim bu sıfırdan başlayan yatırımlarda en büyük risk nedir? Tamamlanma riskidir, yani siz bir inşaata başlarsınız, paranız yetecek mi, teknolojiniz yetecek, mi insan gücünüz yetecek mi, beyniniz yetecek mi? Ondan dolayı yatırımların ilk proje finansman maliyeti yüksek olur bu tamamlanma riskinden dolayı. Şimdi biz bu havalimanını bitirdiğimize göre, bu havalimanını sorunsuz açtığımıza göre, sorunsuz yönettiğimize göre bu dakikadan sonra artık en büyük riski elimine etmiş durumdayız. Ortaklarımız da, biz de zaten bu mantıkla bu proje finansmanına girmiştik. Bugün çok daha düşük maliyetlerle refinanse etme yoluna gidiyoruz. Bu, kendine güvenen bir projenin yapması gereken yoldur. Bunu sadece İstanbul havalimanı için de değil, yarın başka bir büyük altyapı projesinde de aynısının denenmesi gerekir.
Hakan Çelik: Peki konu bu.
Kadri Samsunlu: Konu bu.
İSTANBUL HAVALİMANI ARAÇ KAPASİTESİ
Hakan Çelik: Anlaşıldı, diğer grafiklerimizi hızlı bir şekilde tamamladıktan sonra yerimize geçeceğiz, diğer soruları orada konuşacağız. Geçelim lütfen. Şimdi toplam araç kapasitesi 40.000 araç galiba, değil mi?
Kadri Samsunlu: Evet
Hakan Çelik: Toplam park alanı otomobiller için olan mı?
Kadri Samsunlu: 1.266.000 metrekare, evet.
Hakan Çelik: Önceki havalimanı ile orayı mukayese ettiğimizde aşağı yukarı 3 katı mı?
Kadri Samsunlu: Atatürk havalimanındaki kapalı otopark kapasitesi 7.000’di, bizim 18.000 ama bunlar normal. Yani oradaki yapılan 2000 yılındaki bir planlamaya göre yapılmıştır buradaki 2019 yılındaki planlamaya göre.
Hakan Çelik: Şu ana kadar kullanan yolcu sayısı 44 milyon mu yaklaşık olarak bu ortadaki rakam?
Kadri Samsunlu: Toplam bizim 9 ayda aslında bunu 8 buçuk ay saymak lazım çünkü nisanda 15 gün bir ramp up dönemi geçirdik, 44 milyon yolcu geçti havalimanımızdan. Yıl sonuna kadar biz bir kere 50 milyonu geçeceğiz. Ama benim beklentim 53 milyon civarında bir yolcu geçmesi. Atatürk havalimanı artı İstanbul havalimanı toplamda da geçen senenin 1 ila 1.5 milyon üzerinde yani 69 ile 70 milyon arasında bir yolcuyla 2019’u tamamlarız.
ATATÜRK HAVALİMANI’NA DEVAM EDEN UÇUŞLAR
Hakan Çelik: Atatürk havalimanında şu anda kargo uçuşları yapılmaya devam ediyor, değil mi?
Kadri Samsunlu: ve genel alıcılar yani özel jetler.
Hakan Çelik: Özel jetler devam ediyor.
Kadri Samsunlu: Kargonun bir kısmı.
İSTANBUL HAVALİMANI VE KARGO
Hakan Çelik: Kargo ne zaman taşınacak İstanbul Havalimanı’na, oradaki planlama nedir?
Kadri Samsunlu: Şimdi kargonun taşınması için kargo tesislerinin bitmesi lazım. Şu an en büyük kargo tesisi yapan kurum da Türk Hava Yolları. Onlar da kendi tesislerini bitirdikten sonra bence 2021-2022’ye kadar Atatürk havalimanındaki kargo operasyonlarını İstanbul havalimanına aktaracaklar. Birkaç tane daha kargo operasyonu devam ediyor, MNG’nin de devam ediyor, onlar da tesislerini bitiriyorlar, gelecekler.
İSTANBUL HAVALİMANI AYLIK ORTALAMA UÇUŞ SAYISI
Hakan Çelik: Burada kargo kapasitesi, bunu bir hızlıca geçelim lütfen, elimizdeki diğer grafiğe bir bakalım. Acaba hangi grafik gelecek? Aylık ortalama uçuş sayısını görüyoruz, ortalama günlük uçuş sayısı değil mi bu? 1.200 mü şu anda?
Kadri Samsunlu: Evet 1200 şu anda.
Hakan Çelik: Atatürk havalimanında ne kadardı?
Kadri Samsunlu: Şimdi ortalama uçuş süresinde bir farklılık yok. Hatta bu sene biraz azalma bile var. Niye çünkü iç hatlar çok zayıf gidiyor. İç hatlar zayıf gittiği için dış hatlardaki çok limitli artış arttırmıyor, Atatürk havalimanı ile hemen hemen aynı sayıda olduğunu söyleyebiliriz.
Hakan Çelik: İç hatlardaki zayıflamanın size göre temel sebepleri neler olabilir?
Kadri Samsunlu: Söyleyebileceğim şey şu, birincisi tabii Türkiye ekonomisi güçlü bir büyüme içinde değil, ekonomik aktiviteyi biraz yavaşlatıyor, ikincisi döviz tarafında ciddi bir oynaklık var bu insanların biraz daha muhafazakar harcama eğiliminde olduğunu gösteriyor. Üçüncüsü de Türk Hava Yolları’nın biliyorsunuz bir MAX sıkıntısı var.
Hakan Çelik: Boeing’den kaynaklı?
Kadri Samsunlu: Tamamen Boeing’den kaynaklanan bir durum. 24 tane uçaklarını operasyonda kullanamıyorlar onun için kendi içlerinde bir optimizasyon yapmaları lazım. Onlar da belli ölçüde iç hatlardan kesmeye gittiler. Ondan dolayı bir küçülme var iç hatlarda ama dış hatlarda daha olumlu bir artış görüyoruz yani aşağı yukarı Atatürk havalimanıyla aynı rakamlar olacak.
İSTANBUL HAVALİMANI SALON HİZMETLERİ VE YOLCULAR
Hakan Çelik: Diğer grafiğe de bir lütfen bakalım loungelar yani bir takım salonlardan yararlanan insanların sayısı var.
Kadri Samsunlu: Biz bunların hepsini IGA olarak sıfırdan başladık kendimiz yaptık, bizim biliyorsunuz şirketimiz yeni bir şirket geçmişte ortaklarımızın tek tek yaptığı operasyonlar dışında beraber opere ettikleri bir havalimanı yok. Bunların hepsini biz kendimiz başlattık. Şu an itibariyle çok memnunum gidişattan, yani loungelarda günde iki bin kişi giriyor. Çok önemli bir rakamdır. Türk Havayollarının iki tane müthiş lounge’ı var ama bizde bir tane diğer havayollarına ve diğer paydaşlar için oluşturduğumuz loungelar var oraya da yaklaşık 2000 kişi giriyor.
Hakan Çelik: Türk Hava Yolları’nın loungelarını Turkish Do&Co işletiyor. Önemli başarıları olan bir iş yapıyorlar.
Kadri Samsunlu: Ben bu konuda İlker Bey’i de Atilla Bey’i de Türk Hava Yolları’nı da, Do&Co’yu da tebrik ediyorum. Hakikaten müthiş bir operasyon ve geri bildirimler çok pozitif.
Hakan Çelik: Türk Hava Yolları ve Do&Co arasında güzel bir sinerji olduğunu görüyorum. Yolculara da yansıyan bir sinerji olduğunu görüyorum.
Kadri Samsunlu: Valla ben isterdim o kadar iyi yapmamalarını, çünkü o kadar iyi olmasalar bizim yiyecek içecek alanları daha fazla iş yapardı ama çok değişik bir başarıdalar.
İSTANBUL HAVALİMANI TERMİNAL BÜYÜKLÜĞÜ
Hakan Çelik: Havalimanı konusundaki en iyi geri bildirimlerden birisi terminalin çok büyük olması ve bir noktadan diğerine yürümenin oldukça meşakkatli olması. Bu konuyla ilgili bir değerlendirmeniz var mı? Buradaki hayatı biraz daha nasıl kolaylaştırabiliriz? Belli noktalarda check-inden sonra belli kapılara ulaşmak normal bir yürüme hızıyla yaklaşık 20-25 dakika alabiliyor. Ne dersiniz bu konuyla ilgili, bu eleştiriler hakkında nasıl bir değerlendirmeniz var?
Kadri Samsunlu: Havalimanına küçük diyemeyeceğim. Havalimanı evet büyük. Bizim havalimanımız dünyadaki en büyük terminal ve unortodoks bir terminal yapısı var, dünyada gördüğümüz havalimanları daha parmak tür terminaller ve alttan trenle bağlantılı.
Hakan Çelik: Unortodokstan kastınızın ne olduğunu açıklayın ama.
Kadri Samsunlu: Unortodokstan kastım şu, yani dünyada yapılandan biraz daha ayrı bir terminal yapısı, genelde terminaller 500-900 bin metrekare aralığında büyük terminaller bulunuyor. Bizimki 1.4 milyon metrekarelik bir terminal yaptık.
Hakan Çelik: Peki neden bu kadar büyük bir terminal yapma ihtiyacımız oldu? Bir büyük terminalin avantajı nedir? Yürüme alanları bakımından güçlük yaratıyor ama bu planlama sırasında bu kadar büyük terminali yaparken amacınız neydi acaba?
İSTANBUL HAVALİMANI VE ALIŞVERİŞ
Kadri Samsunlu: Şimdi bakın bizim terminaldeki perakende miksini dünyanın hiçbir yerinde bulamayacaksınız ve hiçbir zaman da olmayacak. En önemli sebebi bu.
Hakan Çelik: Yani mağazalar, alışveriş noktaları onları mı kastediyorsunuz?
Kadri Samsunlu: Evet şimdi bizim Bosphorus denilen pasaport arkasındaki ticaret alanımızın boyu 800 metre. Bugün taksimden girin istiklal caddesine, 900 metre yürüyün herhalde Galatasaray lisesine ulaşırsınız. Şimdi bunun etrafına biz bir sürü marka serpiştirdik. Bunların bir kısmı duty free’de perakende, bir kısmı yiyecek içecekte. Bunların içinde size şöyle diyeyim, 50’ye yakın Türk markası var.
Hakan Çelik: Tamam konuştuk bunu sizinle, açıklamadan önce baktık.
Kadri Samsunlu: Şimdi bunların büyük bir kısmı ilk kez havalimanında bulunuyorlar. Bizim havalimanımızın hub olmasından dolayı ciddi bir transfer yolcu sirkülasyonu var. Transfer yolcu ne demek? İstanbul’a girmeyen ama havalimanında başka bir varış noktasına bağlanan yolcu demek.
Hakan Çelik: Yani Pekin’den gelip Los Angeles’a uçacak mesela, İstanbul havalimanında zaman geçiriyor.
Kadri Samsunlu: Şimdi biz o Çinli yolcuya veya Hintli yolcuya bizde geçirdiği iki üç saat içinde bu kadar büyük bir alışveriş miksini ve önemli bir bölümünün de Türk olduğu bir alışveriş miksini gösterme şansımız oluyor. Bu bir.
İSTANBUL HAVALİMANI TERMİNALİ İÇİNDE ULAŞIM
Hakan Çelik: Bu ekonomi açısından ticaret açısından olumlu, ben de görüyorum bunu. Gelen insanların oradaki memnuniyetini fark ediyorum ama A noktasından B noktasına giden yolcunun yürüme mesafesini uzatan bir tercih oldu bu değil mi?
Kadri Samsunlu: Şimdi biz bunun farkındayız. Bunun için zaten bizim havalimanı operasyon merkezimiz olabildiğince uçakları ana terminal binasına yakın köprülere bağlıyor. Onun ötesinde biz 65 yaş üstü insanlara, çocuklu ailelere ücretsiz bagaj servisine başladık bundan bir ay önce. Dünden itibaren de bunu resmi olarak duyurduk.
Hakan Çelik: Yani o bagaj dediğimiz küçük golf arabalarıyla 65 yaşın üzerindeyse ve çocuklu aileyse, engelliyse ücret ödemiyor.
Kadri Samsunlu: Ücret ödemeden taşıyoruz.
Hakan Çelik: Normalde bu şartlara haiz olmayanlar 6 euro ödüyorlar dış hatlarda.
Kadri Samsunlu: onlar evet bagaj servisini kendi alırlarsa 5 Euro + KDV ödüyorlar bize. Ama biz bu yürümeye zorlanan segmente bunu yapıyoruz. Bunun yanında söylemem lazım THY elektrikli sandalyelerle günde yaklaşık binlerce kişiyi bir uçaktan diğerine taşıyor. Bakın bunlar da ciddi olarak bir hizmet veriyor.
Hakan Çelik: Onlar sadece engellilere değil yaşlı ve ihtiyacı olanlara da yardım ediyorlar.
Kadri Samsunlu: Yürümede sıkıntısı olanlara veya sağlık problemi olanlara.
Hakan Çelik: Peki bunun için önceden rezervasyon mu yaptırması gerekiyor?
Kadri Samsunlu: Evet THY’nin web sitesinde veya Çelebi veya Havaş’ın yer hizmetleri yapan firmaların web sitelerinde bunlarla ilgili linkler var, o linklerden rezervasyon yaptırıyorsunuz, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyorlar ya da uçağın kapısından alıyorlar. Biz bunları kolaylaştırmak için terminalin iki ucunda da rampalar yaparak hareket sayısını ve mesafeleri kısaltacak ayrıca çözümler ürettik. Şimdi bu tabi bizim sürekli olarak devam edeceğimiz ve geliştirmek için her gün düşündüğümüz bir konu. Onun dışında da havalimanlarındaki bir memnuniyetsizlik olarak görülse de bu konunun dışında biz de havalimanı olarak kuyrukları azaltıp pasaportlarda insanları bekletmeyerek, bavulları zamanında vererek bir yandan da kendimizi başka yerlerden de yolcumuza beğendirmek için her türlü eforu sarf ediyoruz.
İSTANBUL HAVALİMANI GİRİŞ KUYRUĞU SÜRELERİ
Hakan Çelik: Geçen hafta bir seyahatten döndüğümde Türk yolcuların olduğu alanda hızlı bir şekilde geçiş yapıldığını gördüm fakat yabancı yolcuların geldiği noktada muazzam bir kalabalık vardı pasaport kısmında, burada tabi emniyet teşkilatıyla ve ilgili birimlerle de bir planlama dahilinde de o süreleri biraz azaltmak gerekir herhalde. Ortalama süreler, pasaportta bekleme süreleri, güvenlikten geçme süreleri, Avrupa ortalamalarıyla mukayese ederseniz nerede?
Kadri Samsunlu: Bakın geçen ay benim bir arkadaşım Türkiye’den Amerika’ya geçti, Amerika’ya indi, bana bir fotoğraf gönderdi. JFK’de 45 dakika pasaport kuyruğu beklemiş. Ben Amerika’ya bir saatten aşağı beklerken girdiğimi düşünmüyorum. Zaten Avrupa’da vize kuyruğundayız orada ne çektiğimiz ortada. Bizim havalimanında x-ray’de, pasaportta kesinlikle kuyruk yok. Varsa bile ben size söyleyeyim en fazla 3-5 dakikadır. Biz giriş kapısındaki kuyruklanma sürelerini ölçtük.
Hakan Çelik: Ne kadar?
Kadri Samsunlu: Ortalaması 1,5 dakika.
Hakan Çelik: İlk girişte?
Kadri Samsunlu: İlk girişte. Pasaportta size şöyle söyleyeyim, pasaporttaki çalışan memur sayısı Atatürk havalimanının iki katı ve pasaport polisinin performansı içişleri bakanından emniyet müdürümüze, il emniyet müdürü herkes tarafından takip ediliyor. Yani sizin anlattığınız o yabancı yolcuların biraz beklemesinin bir anlık problem olduğunu düşünüyorum. Onun dışında hakikaten kuyruk yok bizim terminalde.
Hakan Çelik: Bu alanda iyi bir performans olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Kadri Samsunlu: Ben kesinlikle müthiş bir performans olduğunu düşünüyorum.
Hakan Çelik: Bir sonraki grafiğe bakalım ve bu arada 228 tane pasaport noktası bulunduğunu gösterelim. Duty free alanının büyüklüğünü gösteriyor. Zaten Kadri bey ben bu havalimanına açılmadan önce birkaç kez gittiğimde en iddialı yönlerinden birinin perakende alanında yani ticari sahaların zenginliği çoklu olduğunu ifade ediyordunuz.
Kadri Samsunlu: Çünkü bakın bizim iş modelimizin uzun vadeli hedefi şu, biz havacılık dışı gelirlerimizi artırmak zorundayız. Çünkü havacılık gelirleri direkt olarak yolcuyu etkileyen kalemler. İşte iniş kalkış ücretleri, yolcu ücretleri. Şu anki tarifemizden çok daha ileriye gitme şansımız yok, onun için bizim havacılık dışı gelirleri arttırarak bu ekonomiyi büyütmemiz lazım, en azından IGA’nın ekonomisini ve bizim paydaşlarımızın ekonomisini büyütmemiz lazım.
İSTANBUL HAVALİMANI VE MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ YÖNETİMİ
Hakan Çelik: Bunu çok iyi anlıyorum ve saygı duyuyorum, bir taraftan da ben yolcu tarafında hayatın çok daha kolaylaştığını, yolcu dostu bir havalimanına dönüşmesi, daha sempatik olması yani böyle ışıltılı olması güzel. Ekonominin kazanıyor olması dönüyor olması güzel ama burasının bir havalimanı fonksiyonu olduğunu unutmadan, yani bir denge yakalamak sizin de sanıyorum önemli konularınızdan.
Kadri Samsunlu: Demin de dediğim gibi 7/24 müşteri memnuniyetinin üzerindeyiz. Ben kendi sosyal medya hesabımdan bizim şirkete gelen bütün şikayetleri tek tek takip eden bir kişiyim.
Hakan Çelik: Tweetlere, Instagram’a, maillere bakıp onlara yanıt veriyor mu arkadaşlarınız?
Kadri Samsunlu: Onlar da veriyorlar, ben kendim de veriyorum. Bazen bana özelden de ulaşıyorlar. Yardımcı olabildiğimiz kadar oluyoruz. Bu havalimanında ortağından en alttaki memurumuza kadar herkes 7/24 bunları yaşıyor. O yüzden şu anda bunun için söylediğiniz bütün eleştirilere hak veriyoruz. Bunları kolaylaştırmak için çözümler üretmek bizim boynumuzun borcu. Fakat şunu da söylemem gerek ki 300.000 metrekarelik bir havalimanının terminalden 1,4 milyonluk bir terminale geçtik. 100 metrekareden 300 metrekareye geçince bir adapte dönemi oluyor. Bunun da içinde olduğumuzu düşünüyorum ama her türlü çözümün de sürekli peşindeyiz.
Hakan Çelik: Kadri bey tüm bu sözünü ettiğim güçlükler iki ayrı terminal olarak havalimanı planlansaydı daha mı az yaşanırdı acaba? Mesela Münih’te ve başka bazı havalimanlarında olduğu gibi. Yani devasa bir büyük terminalin içine yerleştirmek serpiştirmek yerine iki terminal daha fonksiyonel daha yolcu dostu bir çözüm olabilir miydi ne dersiniz?
Kadri Samsunlu: Şimdi biz zaten ikinci terminali eninde sonunda yapacağız. Bu zaten bizim master planımızın bir parçası. Yalnız bakın bir terminal çatısı altında yapılan operasyonun sadece yolcu değil, bizim aşağıdaki yer hizmetleri şirketleri, yiyecek içecek hizmeti yapan Do&Co için mesela. O kadar büyük verimliliği var ki…
Hakan Çelk: Daha mı verimli görüyorsunuz?
Kadri Samsunlu: Tabii ki daha verimli görüyorum. Bir çatı altında bütün operasyonları götürüyorlar.
İSTANBUL HAVALİMANI’NI KULLANAN HAVA YOLLARI ŞİRKETLERİ
Hakan Çelik: Atatürk havalimanına uçmayan türlü nedenlerle ama İstanbul havalimanına uçan yeni bildiğimiz öne çıkan şirketler var mı bildiğimiz?
Kadri Samsunlu: Şimdi şu an 73 şirket bizim havalimanımızdan uçuyor. Tabii en büyüğü Türk Hava Yolları. Yeni 10 şirket geldi 29 Ekim 2018’den sonra. Bir kısmı Atatürk havalimanında başladılar hizmet almaya ama bizim havalimanımızda da devam ettiler. Bunların içinde 4 kıtadan havayolları var. Mesela Afrika’dan 3 tane yeni havayolu var. Biri Cezayir, biri Tunus, biri de Etiyopya Havayolu geldi. Burada ilginç olan Etiyopya Havayolu 3 tane frekansta başladı 7’ye çıktı.
Hakan Çelik: Ama onlar Atatürk Havalimanı’na da gelmiyorlar mıydı?
Kadri Samsunlu: Cezayir ve Tunus bizde başladı, Etiyopya kapanmadan birkaç gün önce başladı Atatürk Havalimanı’nda. Sonra Avrupa’dan Arnavutluk Albeniye geldi. Fransa’dan bir havayolu geldi. Transvia geldi ve Rusya’dan Red Wings geldi. Mesela Red Wings 6 şehirde 12 frekansla başladı.
Hakan Çelik: Air France kendisi gelmeye devam ediyor?
Kadri Samsunlu: Air France biliyorsunuz bir alt kategoriye geçmişti şimdi normal Air France olarak uçuyor. Çok ilginç olan Asya’dır. Hindistan ve Çin’den 3 havayolu geldi, Çin’den China Sudden 3 frekansla başladı, hemen 6 frekansa çıkardı. İki şehirden uçuyor Türkiye’ye. Bu arada Çin çok önemli, biraz sonra konuşuruz diye umuyorum.
Hakan Çelik: Siz oraya gittiniz galiba?
Kadri Samsunlu: Ben oraya gittim ama Çin’i ayrıca bir anlatmak lazım. Aynı zamanda da ortadoğudan çok ilginç mesela Erbil’den Erbil bağlantısı başladı tekrar Ural Air diye, o da haftada 3 frekans yapıyor.
Hakan Çelik: Rus şirketi değil mi Ural Air? Ural Air dediniz?
Kadri Samsunlu: URL Air diye geçiyor. Onlar da yeni başladılar.
Hakan Çelik: Erbil kuzey Irak’ın kuzeyinden İstanbul’a geliyorlar.
Kadri Samsunlu: Evet Erbil- İstanbul hattı 3 kere uçuyor. Mesela ben geçen hafta Çin’deydim. Iki tane havayolu gelecek yazın başlamak için, hemen hemen bütün izin süreçlerini tamamlamışlar.
Hakan Çelik: Çin çok önemli bir pazar Türkiye için, hem transit yolcu açısından hem de destinasyonu ana ülke Türkiye seçenler bakımından. Şimdi merak edilen, ortaya atılan, iddialar var. Bunlar doğru mu değil mi, kuşlar meselesi, sis meselesi, havalimanının yeriydi, ulaşımdı, kışın ne olacak, pilotlar ne diyor? Birçok nokta var ben onların hepsini soruyorum aklımıza ne geliyorsa. Sosyal medya Instagram, Twitter’a da bakmaya devam ediyoruz. Şimdi yerimize geçelim, yerimizde devam edelim lütfen bizden ayrılmayın.
İSTANBUL HAVALİMANI VE KUŞLAR
Hakan Çelik: Şimdi değerli izleyiciler, sayın Kadri Samsunlu İle devam ediyoruz. Havacılık benim çok sevdiğim ve çok yakından takip ettiğim, bir yolcu deneyimi olarak da bir gazeteci olarak da… Sürekli bir şey gördüğüm zaman not alıyorum. Kimi zaman bu notu sayın İlker Aycı’ya iletiyorum, sevgili Yahya Üstün’e iletiyorum Türk Hava Yolları’nı ilgilendiriyorsa. Do&Co ile ilgili bir şeyse Atilla Bey’e Viyana’ya gönderiyorum ki onlar son derece bu konuda kendi alanlarında bütün şirketler gibi titizler. Sizinle ilgili bir şeyse size, Gökhan beylere gönderiyorum ki geri bildirim en kıymetli şeyler, geribildirimleri de ben bütün ciddi şirketlerin esaslı bir şekilde incelediğini düşünüyorum. Bazı bilgiler eksik olabilir, yanlış olabilir, düzeltilmesi gerekebilir ya da gerçekten doğru olabilir. Onun üzerinden düzeltilebilir. Şu kuşlar hadisesini bir konuşalım. Uçaklara kuş çarpması noktasında İstanbul Havalimanı’nda daha mı çok hadise yaşanıyor? Diğer havalimanlarımıza göre mukayese edilecek olursa bir mukayese yapalım buradaki doğru bilgiyi paylaşalım. Nedir acaba son durum?
Kadri Samsunlu: Öncelikle bu soru için teşekkür ediyorum. Yani hakikaten buna bir cevap verme şansı verdiğiniz için de mutluyum. Şimdi bizim havalimanımızdaki kuş sebepli kaza oranı Atatürk Havalimanının 3/1’i.
Hakan Çelik: Daha mı düşük havalimanından yani?
Kadri Samsunlu: Üçte biri.
Hakan Çelik: Neden bu havalimanında bir kuş riski daha yüksek gibi bir algı var? Kadri Samsunlu: Şimdi bu konudaki cevabım şöyle diyeyim, sosyal medyada işte yazılı medyada herkes görüş bildiriyor ama ben datayı söylüyorum size, bizim havalimanımızdaki kuş kaynaklı kaza oranı veya çarpma oranı Atatürk Havalimanının üçte biri. Bunun birkaç tane sebebi var. Bizim etrafımızda kuşların beslenme alanları daha düşük. Çünkü Atatürk Havalimanı şehrin ortasında bir havalimanıydı. İkincisi biz hava tarafında ciddi anlamda kuşla mücadele ediyoruz.
Hakan Çelik: Nasıl yapıyorsunuz kuşla mücadeleyi?
Kadri Samsunlu: Yani bizim bütün hava tarafındaki kadrolarımız, rahatsız ediyoruz, kısaca rahatsız ediyoruz böyle bir sesle.
Hakan Çelik: Şimdi kuşlar da doğanın önemli bir parçası olduğu için onlara zarar vermeyecek bir şekilde ekosistemde denge yaratıp ama tehlike oluşturmamalarını sağlayacak bir yöntem, evrensel bir yöntem var mı?
Kadri Samsunlu: Yani şöyle; bunu bütün havayolları sesle, belli ölçüde rahatsız ederek o kuşları havalimanındaki pistlerin etrafından kaldırmaya çalışıyor ama tabii uçakları siz bizim havalimanının 100-200 metre yüksekliğine kadar temizleyebilirsiniz. Ama esas kuşlar onun üstünde de var. İnerken de oralarda bizim bir şey yapma şansımız yok.
Hakan Çelik: Kadri bey söylenen şeylerden bir tanesi göç yollarının üzerinde bulunması gibiydi.
Kadri Samsunlu: Doğru.
Hakan Çelik: Havalimanının olduğu yerin, yer seçimi tartışmaları yapılırken de bu gündeme gelmişti, sizin söylediğiniz konu yani belli bir irtifadan kuşları engelleyemeyeceğimize göre değil mi?
Kadri Samsunlu: Şöyle söyleyeyim; İstanbul tarihi olarak kuş göç yolu üstünde. Şimdi Atatürk Havalimanı da kuş göç yolu üstünde biz de kuş göç yolu üstündeyiz. Yani bu kuşların göç yönünü bir metot geliştirip değiştirme şansımız yok. Bu kuşlar güneyden kuzeye bizim havalimanı üzerinden geçerek gidiyorlar ve o dönemde 550-600 bin civarında kuşun göç ettiği bilgisi var bizde. Eylül ayında da ağırlık olarak güneyden Atatürk Havalimanının olduğu bölgeden sıcak bölgelere yani güneye iniyorlar. Kuzeyden güneye iniyorlar. Bizim bu dönemdeki aldığımız rakamlar da bunun civarında bir geçişin olduğu. Yani kuş göç yolu olması havalimanının yerinin yanlış olduğu gerçeğiyle hiçbir ilişkisi yok çünkü evet İstanbul zaten bir kuş göç yolu.
İSTANBUL HAVALİMANI PAS GEÇME ORANLARI
Hakan Çelik: O zaman bu iddianın doğru olmadığını söylüyorsunuz.
Kadri Samsunlu: Bakın şöyle söyleyeyim ben size, pas geçme oranında bizim Atatürk havalimanına göre oranımız yarısı. Bunların da büyük bir kısmı bizden kaynaklanmayan sebeplerden. Mesela pilotaj kaynaklı ciddi problemler oluyor.
Hakan Çelik: Neyi kastediyorsunuz?
Kadri Samsunlu: Mesela şu, aletli iniş sistemiyle gerekli olan, sertifikası olmayan pilot yönetemediği için, görüşü rahat göremediği için pas geçiyor sonra açılınca geri gelip iniyor aşağıya. Öndeki pistte bir uçağın çekilmesine bir sıkıntı olabiliyor bir FOD görmüş olabiliyor.
Hakan Çelik: Yabancı bir obje?
Kadri Samsunlu: Evet, yabancı bir obje görmüş olabiliyor, yani genel olarak divert etme yönünden pas geçme açısından, gerek kuş açısından bizim havalimanımızın ben performansında hiçbir sıkıntı görmüyorum. Olanlar da dünyadaki genel olan, kabul edilebilir genel rakamların çok içinde.
İSTANBUL HAVALİMANI VE SİS
Hakan Çelik: İklimsel atmosferik şartlar açısından bakıldığı zaman, ben sadece gözlemlerimi paylaşayım siz elinizdeki verilerle cevap vermeye çalışın, Atatürk havalimanını bulunduğu lokasyonda – bunu son zamanlarda daha çok görmeye başladım- açık bir sema varken, açık bir hava şartı varken Karadeniz’e doğru yaklaştıkça, İstanbul havalimanının bulunduğu yere yaklaştıkça bulutlanma ve sis şartlarının kapalı bir sema görüntüsünün arttığını görüyorum. Bu Karadeniz kıyısında olmasından kaynaklanan farklı bir durum mu ve operasyonu güçleştiren bir durum yaratıyor mu?
Kadri Samsunlu: Şimdi bizim gördüğümüz sisle uçağı etkileyen sis çok ayrı iki konsept. Geçmişteki datalara baktığımız zaman bir yıl içinde kırk saatlik gerçekten bir sis sıkıntısı yaşıyor bizim havalimanımız. Toplam kırk saatlik. Bu toplam uçuş saatleri içinde neredeyse çok az bir orandır.
Hakan Çelik: Bir yılda kırk saat?
Kadri Samsunlu: Bir yılda kırk saat gerçek anlamda, uçak açısından sorun olan sisten bahsediyorum yoksa bizim gördüğümüz bulutlu olması uçağın o havalimanına inmesi ile ilgili hiçbir sorun yaratmaz. Bizim gözümüzün yanılgısıdır, aynı zamanda bizim havalimanımızda aletli iniş sistemi vardır.
Hakan Çelik: ALS yani. Bu Atatürk havalimanında da vardı.
Kadri Samsunlu: Atatürk’te de var, ben Atatürk’le karşılaştırmıyorum.
Hakan Çelik: Ama bütün modern havalimanlarında olması beklenen bir şey değil mi ALS?
Kadri Samsunlu: Tabii. Yeni yapılan havalimanlarında olması gereken bir şey. Bu ALS de zaten uçağı rahat bir şekilde hava koşullarından bağımsız şekilde yere inmesine yardımcı oluyor. Bizde CAT1’de gözle inersiniz, CAT2 ve 3 ise- bizim pistlerimizde CAT3 vardır.
Hakan Çelik: Havalimanlarının değerli izleyiciler, kategorilerinden bahsediyor Kadri Bey kategori 1, kategori 2, kategori 3 olarak sınıflandırılıyor. CAT3 denilen havacılık biriminde en zor görüş şartlarında da limitlerin daraldığı şartlarda bile uçakların inmesine müsaade eden bir sitemden bahsediyoruz.
Kadri Samsunlu: Bizim havalimanında bu sistem olduğu için de biz hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz bu konuyla ilgili.
İSTANBUL HAVALİMANI VE PİSTLERİN GÜVENİLİRLİĞİ
Hakan Çelik: Yine ortaya atılan iddiaları ben paylaşayım ki, bu yayın çok izleniyor doğrular yanlışlar nelerdir ortaya çıksın diye söylüyorum. Zemin zor bir zemin olduğu için bu havalimanını yapıldığında -çok da kolay zemin yoktur belki ama -bazı zeminler daha zordur. Denize yakınlığı ve gevşekliği sebebiyle pistler iyi durumda mı, farklı iklim şartlarına karşı testleri? bir kış yaşamadık bu yeni havalimanında, onu da göreceğiz. Umarım onu da sorunsuz bir şekilde yaşarız, çünkü hepimizin güvenliği bakımından, ülkemizin bir havalimanı nihayetinde. Pistlerle ilgili bir değerlendirmeniz var mı, pistlerin sağlamlığı güvenilirliği zemin ekipleri noktasında?
Kadri Samsunlu: Şimdi önce şunu söyleyim; bu havalimanının sorumlusu benim. Bu havalimanındaki en öncelikli konu emniyet. Burada hiç kimse bu emniyeti riske atacak bir aksiyon alamaz, bu suçtur. Bizim burada, bize emanet olan bütün havayollarına ve yolculara ve kargo şirketlerine ve bizimle beraber çalışan insanlara karşı en büyük sorumluluğumuz bu. Ben bunun sorumlusu olarak burada herhangi bir konuda en küçük bir risk görsem, bu havalimanında bu aksiyonu almak benim boynumun borcu. Şu an itibari ile hiçbir sıkıntısı yok bizim havalimanımızın. Aynı zamanda şunu söylemek isterim, burası çok kısa sürede yapılmış bir havalimanıdır. Dünyada bir daha bunu tekrarlayabilecek başka bir ulus veya konsorsiyum yoktur. Bunun sebebi de çok basittir; bizim bu şirketi kuran beş ortak şu an dördü şirketimizde bulunuyor. Daha önce havalimanı inşaatı konusunda çok ciddi tecrübesi olan şirketler. 40-50 yıllık şirketler
Hakan Çelik: Söyleyin isterseniz hangileri olduğunu hatırlayalım.
Kadri Samsunlu: Kalyon, Cengiz, Mng, Limak. Kolin vardı sonradan çıktı, bu şirketler bu inşaatın her noktasında patron seviyesinde, şirket içindeki ikinci jenerasyon seviyesinde her noktasında bulunmuşlardır. Biz böyle sadece gelip uzaktan bakan bir yönetim kurulu ile yönetilmiyoruz. Bugün ben kendi şirketimde bu hafta herhalde 18., yönetim kurulunu yapacağım. İki haftada bir gelirler, şimdi tabii artık daha çok gelecekler.
Hakan Çelik: Patronlar seviyesinde?
Kadri Samsunlu: Patronlar da ikinci jenerasyon. Çocukları da icra kurulunda bizim şirketle ilgili önemli konularda babalarından önce bütün konuları inceleme ve onlar adına sentezleme görevleri de bulunuyor.
Hakan Çelik: Güvenlik bizim için birinci derecede önemli, havacılık gerekliliği olarak ve bir güvenlik riski oluşturacak bir durumun oluşmayacağı kanaatindeyiz. Kadri Çelik: Türkiye gerçek anlamda bir devlettir. Bu devletin kurumları var. Sivil havacılık genel müdürlüğü var, devlet hava meydanları işletmeciliği var. Bunlar beni iki ayda bir denetliyor. Sivil havacılık genel müdürlüğünün baktığı birinci konu emniyet. Devlet hava meydanları zaten mülkün ve projenin sahibi. Her gün benim sahama istedikleri zaman girip çıkma hakları var. Bu kadar insanın kontrolünde olan bir yapıda ayda bir kere yabancı kurul geliyor, biz bunları saha alanına çıkarıp, gösteriyoruz
İSTANBUL HAVALİMANI VE ASAYİŞ/GÜVENLİK
Hakan Çelik: FAA geliyor mesela, FAA dediğim Amerikan Federal Havacılık Dairesi, onun Avrupa’daki muadili var, sivil havacılık kuruluşları var. Bunların yakın denetimi altında ve gözetimi altında. Zaten havacılığın bütün dünyada diğer ulaşım biçimlerine göre daha güvenli olmasının sebebi çok sık denetleniyor olması. Demir yolları ve karayollarının olmadığı kadar uluslararası denetime açık bir şey. Genel değerlendirme olarak söylüyorum. Asayiş bakımından kamera sayısı polislerin eğitimi güvenlik güçlerinin hazırlığı bakımından ne durumda yeni havalimanı?
Kadri Samsunlu: Bir kere şunu söylemem lazım, bu bir özel sektör projesidir ama bu ülkenin Türkiye’nin bir projesidir. Türkiye’nin projesi olduğu için de projenin sağlığı ile ilgili olarak devletin her kademesinden büyük destek alıyoruz. Bunu da birinci grubu; bizim havalimanında her gün beraber çalıştığımız paydaşlarımız. Kimdir bunlar? Gümrük, polis, pasaport, göç idaresi, metalürji ve diğer devlet hava meydanları, sivil havacılık genel müdürlüğü. Bunların hepsi bu havalimanında ne eksik varsa bizim kendi tarafımızda beraber çözüm üretmekle beraber destek veriyorlar. Bugüne kadar 6 aydır ful operasyon yapıyoruz. Günlük küçük asayişle ilgili sıkıntılar dışında hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Buradaki polis grubu da jandarma da 7/24 gerek terminali gerek terminal sınırlarını ve havalimanı sınırları içindeki özellikli alanlarını; mesela yakıt çiftliğimizi veya limanımızı net bir şekilde koruma altında tutuyorlar.
Hakan Çelik: Çok stratejik noktalar onlar da.
Kadri Samsunlu: Bu insani gücün yeterliliği dışında bizim terminalimizin içinde yer alan 400-500 tane jandarma bütün alanı koruyor. 2 bine yakın polis hem terminali hem giriş çıkış bölgelerini kontrol altında tutuyor. Ve 11500 tane kamera var bizim havalimanında.
Hakan Çelik: Görünenler ve görünmeyenlerle birlikte?
Kadri Samsunlu: Evet. 11500 kamerayla hiçbir kör nokta yok.
Hakan Çelik: Hiçbir kör nokta yok, bakın bu önemli.
Kadri Samsunlu: Kör nokta olan yerlerde de artık polis de risk görmediği içindir.
Hakan Çelik: Yüz tanıma çalışıyor mu?
Kadri Samsunlu: Yüz tanıma, plaka tanıma veya akıllı kameralara tanımlanmış hareketleri yapan insanları bulma sistemi kurulmuş durumda. Mesela siz diyelim ki bavulunuzu bir yere bıraktınız ve uzaklaştınız, geri gelmiyorsunuz. O sırada o kamera polis ekranlarına uyarı düşürüyor.
Hakan Çelik: Yapay zeka ile çalışıyor değil mi?
Kadri Samsunlu: Bunlar tanımlamaya giriyor. Toplam sekiz tane grup var. Bu şekilde de erken uyarı sistemini hayata geçirmiş oluyoruz.
İSTANBUL HAVALİMANI VE ÇALIŞAN SAYISI
Hakan Çelik: Kaç kişi çalışıyor, istihdam ediliyor bu havalimanında?
Kadri Samsunlu: Şimdi IGA işletmede 6700 kişi var buna güvenlik dahildir. IGA inşaatta yaklaşık 2500 kişi var. Toplam havalimanında derseniz 60 bin civarında çalışan var.
İSTANBUL HAVALİMANI VE KIŞ ŞARTLARI
Hakan Çelik: Büyük bir insan sirkülasyonu var, şehir gibi adeta. Peki kışa hazır mısınız? Biz bu havalimanında kış yaşamadık. Kış şartları beklenmedik durumlar da getirebilir, zordur kolay değildir. Görüş şartları, karla mücadele… Umarım kar yağar bu arada, kar yağmasına ihtiyacımız var İstanbul’da, hazır mısınız? Ben kış araçlarınızı görüyorum, park etmiş şekilde epey bir araç gördüm.
Kadri Samsunlu: Biz yeni bir şirketiz, buna rağmen bu havalimanı operasyon noktasında gerekli tecrübeyi şu ana kadar fazlasıyla oluşturduğumuzu görüyorum ben ve ondan da çok rahatım. Bu kış da eğer çok anormal bir havaa şartı olmazsa, mesela 10-15 saatlik tipi durumu olmazsa hiçbir sorun olmadan geçireceğiz. 10-15 saatlik tipi olsa da onla baş edeceğimizi düşünüyorum, çünkü elimizde 130’a yakın alet var pistleri ve taksi yollarını temizlemek için. Bu konuda şöyle diyeyim; bizim bütün paydaşlarımızla beraber şu ana kadar 4 tane toplantı yapıldı.
Hakan Çelik: Kış operasyonları ile ilgili.
Kadri Samsunlu: Evet bunlara sivil havacılık genel müdürlüğü ve devlet hava meydanları da katıldı. Onların liderliğinde yapıldı bu toplantı, Türk hava yolları da geldi. Ben çok rahatım, çok anormal bir hava şartı olmazsa bunu da çeviririz biz.
İSTANBUL HAVALİMANI VE AVRUPA’YA UÇMAYA YASAKLI HAVA YOLLARI
Hakan Çelik: Dünyada, Avrupa’da bazı ülkelere uçması yasaklanan bazı hava yolu kuruluşlarının Türkiye’ye ve İstanbul’a uçtuğunu görüyorum. Vu tabii sivil havacılık genel müdürlüğünün bir kararı diye düşünüyorum. Bazı şirketlerin uçması yasaklandı Avrupa havalimanlarına bu konuda istişare ediyor musunuz? Onlarla sizden giden bir geri bildirim oluyor mu veya onlardan gelen bir değerlendirme oluyor mu? Afrika’dan ve orta doğudan bazı havayolu kuruluşların Avrupa’ya uçması yasaklandı. Bu konuda bir şey var mı?
Kadri Samsunlu: Biz bu konuda karar verici değiliz. Bu konuda da bir görüşümüz olmaz, sivil havacılık genel müdürlüğü ve devlet hava meydanlarının onayını almış her havayolunu biz kendi havalimanımıza indiririz. Bizim sonuç olarak görevimiz onlara İstanbul erişimi sağlamak.
Hakan Çelik: Bir kısa ara vereceğiz. Reklamdan sonra devam edeceğim. Yabancı otoritelerin görüşleri nasıl onu soracağım, hem denetleyici otoriteler hem havacılık kuruluşları hem havayolu şirketleri, pilotların gözlemleri ve deneyimleri nedir geribildirimler ne onu soracağım. Kısa bir aranın ardından İstanbul Havalimanı’nı konuşmaya devam ediyoruz.
Hakan Çelik: Şimdi havacılık güzel konu, bir de bu konuyu sevdiğimiz için böyle su gibi akıp gitti umarım izleyicilerimize de faydalı olmuşuzdur. Twitter’da, İnstagram’da çokça soru var onları da yanıt vermeye çalıştık ama her şey bir programa sığmaz. Biz Kadri beyle bir yayın daha yaparız Türk havacılığı için. Ben çok önemli görüyorum bunu sadece İstanbul Havalimanı, IGA, Türk Hava Yolları olarak sadece görmüyorum; onlar önemli kuruluşlar ama orda Pegasus, Atlas, Onur, Mng ve bizim Türkiye’nin diğer kuruluşları da var. Dünyanın önemli hava kuruluşları uçmaya devam ediyor. Geri bildirimler nedir havayolu pilotlarından, otoritelerden asayiş ve güvenlikle ilgili – ikisini ayrı tutuyorum, safety ve security anlamında İngilizce ifadeyle söylersek.
Kadri Samsunlu: Hemen çok hızlı cevap vereyim, biz Türk hava yolları ile sürekli iletişim halindeyiz yönetim kurulu seviyesinde yönetim seviyesinde. Onlardan sürekli olarak geri bildirim alıyoruz ama bana gelen böyle bir alarm niteliğinde durum hiç olmadı. Başından itibaren de duymadım.
İSTANBUL HAVALİMANI VE ÇİN İLE İŞBİRLİĞİ
Hakan Çelik: Çin’i çok önemsediğinizi biliyorum, sürem doldu. Çok özetlerseniz gidip geldiniz, somut işbirlikleri var mı Türkiye için? Çok önemli bir ülke, önemli bir pazar. Birkaç cümleyle anlatabilir misiniz?
Kadri Samsunlu: Biz 5 tane havalimanıyla Kore’de ve Çin’de işbirliği anlaşması imzaladık, bu işbirliği kapsamında Türkiye’yi orada, Çin’i burada tanıtmak istiyoruz. Çin çok önemli bir pazar, sadece şunu söyleyeyim bir tane Çin turist 3 bin dolar para harcıyor. Türkiye’ye gelen bir turist ortalama 600 dolar para harcıyor. Esasen bir çinli turist 5 tane farklı turiste bedel. Onun için bizim Çin’e büyük önem vermeniz lazım, buraya çekmek için ülke olarak her türlü aktiviteyi yapmamız lazım. Bir de en önemli başarımız 10 sene sonra Türk hava Yolları 4. Hattını bu yıl sonunda açacak, bundan dolayı da çok mutluyuz.
Hakan Çelik: Sayın İlker Aycı ve arkadaşlarını kutlayalım, onlar da önemli bir performans ortaya koyuyorlar. Sayın Mehmet Emin Önen de, Naim Büyükelçi de bu uçuşların artması için gayret gösteren insanlar. Bu bir ekosistem herkesi ilgilendiren yani havacılık başarılı olduğu zaman; şirketlerimiz, havaalanımız, otoriteler Türkiye’yi de ayağa kaldıracak daha da öteye taşıyacak bir şey ki, ben genel performans itibari ile Türkiye’yi havacılıkta hızlı yükselen önemli başarı gösteren bir ülke olarak değerlendiriyorum. Çok teşekkür ederim, izleyicilerimize de teşekkür ederiz. İyi pazarlar. Bu konuları önümüzdeki aylarda uygun bir zamanda tekrar ele alacağız, hoşça kalın.
Kaynak: Bu yazı, 17.11.2019 tarihli CNN TÜRK Sohbet programından alınmıştır. İlgili videoyu izlemek için tıklayınız.